Çoğul ya da ikiz gebeliklerin sıklığı, yardımla üreme tekniklerinin kullanımının artmasına ve gebeliğin ertelenmesiyle birlikte anne olma yaşının ilerlemesine paralel olarak artmaktadır. Çoğul gebeliklerde anne vücudunda gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkan normal fizyolojik değişiklikler daha abartılıdır ve hem anne hem de bebek açısından riskler daha fazladır.
Çoğul gebelikler nasıl oluşur ve sıklığı nedir?
Üçüz gebeliklerde ise durum biraz daha karmaşıktır, Üç ayrı yumurtanın üç ayrı spermle döllenmesi sonucu oluşabileceği gibi, örneğin iki yumurtanın döllenmesi ve birinin bölünmesi sonucu da oluşabilir. Tek yumurta ikizlerinin sıklığı tüm dünyada benzer ve yaklaşık 1000 doğumda 4 oranında görülür. Çift yumurta ikizlerinin sıklığı ise ırk, anne yaşı, doğum sayısı ve doğurganlığı arttırıcı ilaçların kullanılıp kullanılmamasıyla ilişkili olarak değişkenlik gösterir. Örneğin, çift yumurta ikizlerinin sıklığı siyahlarda 10-40/1000, beyazlarda 7-10/1000, Asya’da ise yaklaşık 3/1000 civarındadır.
Çoğul gebeliklerin tanısı nasıl konur?
Ultrasonun yaygın olarak kullanılmasından önce rahmin normalden daha büyük olması, bir kalp atışından daha fazla kalp atışının duyulması ile şüphelenilirken günümüzde çoğul gebeliklerin tanısı erken dönemde ultrasonografi ile konmaktadır. Ultrasonografi ile bebeklerin ayrı ayrı plasentalarının olup olmadığının değerlendirilmesi özellikle önem taşır. Bu şekilde, plasentanın paylaşılmasından kaynaklanan sorunlar (ikizden ikize transfüzyon) açısından riskli grup belirlenip uygun şekilde ve sıklıkta takip edilebilir. Ayrıca erken dönemde ikiz gebelik olarak değerlendirilen gebeliklerin bir bölümünde ikiz eşi kaybedilir ve tek canlı doğumla sonuçlanır